Brand Week İstanbul’un Ardından

Geçtiğimiz hafta 8-10 Kasım tarihleri arasında düzenlenen “Yılın En İlham Veren Haftası” Brand Week İstanbul, birbirinden değerli konukları ve konu başlıkları ile pazarlama ve marka dünyasında yine büyük ses getirdi. “Yeniden düşün, Yeniden yarat, Yeniden inşa et” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Brand Week İstanbul, dünyanın ve Türkiye’nin ilham veren markalarını, başarılı isimlerini, yaratıcı fikir insanlarını bir araya getirdi.

Her bir oturumu takip etmek ve konuşmacıyı dinlemek mümkün değildi katıldığım oturumlarda konuşulan işlere, konulara baktığımızda tek cümle ile şöyle diyebilirim: “Dikkat! Dikkat! yapay zeka gümbür gümbür geliyor.” Bu oturumlarda markalama ve pazarlamanın hızla evrilen manzarasında iki önemli tema ortaya çıktı: Yapay zekanın (YZ) iş stratejilerinin çeşitli yönlerine entegrasyonu ve hiper-kişiselleştirme.

Yoğun mesaj ortamı, kişiselleştirmeye olan artan talebi vurgularken, bireylerin %70’i markaların deneyimlerini kendi tercihlerine uyarlamasını bekliyor. “Hiper-Kişiselleştirme” kavramı her sektörde merkezi bir rol oynuyor ve YZ ile hiper-mikro segmentleri tanımlamak elzem hale geliyor. Örneğin, makine öğrenmesi aracılığıyla bir parfüm tüketicisinin doğaya olan ilgisini, ne zaman o parfümü bitireceğini bilmek   hedefli reklamlar oluşturmak için eşsiz veri sağlıyor. Ancak Hiper-kişileştirme kapsamında gözetim ekonomisinin büyüdüğünü de göz ardı etmemek gerekiyor.

Ayrıca, YZ’nin rolü tüketici hedeflemesinin ötesinde iletişim yöntemlerine kadar uzanıyor. Meta YZ ve akıllı gözlükler insanların etkileşim şeklini değiştiriyor. Navigasyon yardımı sağlamaktan metin varyasyonları ve görsel genişlemeler gibi yaratıcı içerik üretmeye kadar, YZ pazarlama stratejilerinde merkezi bir araç haline geliyor.

YZ’nin birçok sektörde olduğu gibi perakende dünyasında da bütçe tasarrufu, hız, hatasızlık, doğru kitleye ulaşmak gibi önemli getirileri öne çıkıyor. Örneğin Unilever’in “mutluluğun resmi” projesinde, Boyner’in alışveriş alışkanlıklarının değişimini izlediği yolda, Nescafe’nin Ne’app Adjust uygulaması aracılığı ile her bir kişiye farklı reklam gösterilmesinde ya da Arçelik’in omni-channel pazarlama taktiklerinde YZ uygulamaları öne çıkıyor.

Brand Week İstanbul’da öne çıkan konulardan biri de sosyal medyanın gücü ve değişen rolleri idi. TikTok gibi sosyal medya platformlarının tabanının oluşturan YZ, içeriği etkili bir şekilde düzenleyerek etkili erişim ve ilgi sağlıyor. TikTok gibi platformlardaki YZ tarafından üretilen içeriklere duyulan güven daha fazla olduğu ve bu platformun doğal akışıyla uyumlu reklamların daha başarı gösterdiği belirtiliyor. TikTok’ta tüketici aşinalık ve keşif hislerini aynı anda hissediyor. TikTok’ta reklam kullanıcıya konuşmuyor, kullanıcı ile birlikte konuşuyor.

Özetle,  Brand Week İstanbul; markalama, YZ ve pazarlamanın dinamik kesişimini, sektörün yükselen trendlere ve teknolojilere uyumunu masaya yatıran konular ve konukları ile keyifli bir rüzgar gibi geldi geçti.

Doç. Dr. Gonca Yıldırım Öge

Reklamcılık Bölüm Başkanı